Şeyh Nâzım Kıbrısî ve Unutulmaz Bir Karşılaşma
2008 yılında Kıbrıs’ı keşfettiğimiz o özel akşam hala aklımda: Sevgili kardeşim Burak Bahadır Bilgin ile gezdiğimiz Lefke’de şans eseri bir camiye rastladık. Camiye vardığımızda, son cemaat kıldırılıyordu ve orada bulunan bir adam tekbir almaya hazırlanıyordu. Onunla namaz kıldık ve tanıştık. Bu adam, bize kendisinin “Dergâhta vazifeli” olduğunu ve Şeyh Nâzım Kıbrısî’ye hizmet ettiğini söyledi. Ardından bizi Şeyh Nâzım’ın sohbetine davet etti.
Şeyh Nâzım’ı daha önce duymuştum ancak ilk kez karşılaşacaktım. Dergâhta, farklı insanların bir araya geldiği, mütevazı bir ortamda sohbet etmeye başladık. Şeyh Nâzım’ın iki müridi eşliğinde içeri girmesiyle sohbet başladı. Ben de diğer katılımcılar arasında yerimi aldım.
Şeyh Nâzım, bir anda bana dönüp “Sen kimsin?” diye sordu. Şaşkınlıkla cevap vermek yerine yanına gidip konuştum ve bir süre sohbet ettik. Sonrasında namaza geçildi ve anılarımızı paylaşarak ayrıldık.
Yıllar sonra Prof. Dr. İsmail Güleç’in kitabını okurken, o akşamı tekrar hatırladım. İsmail Hoca’nın kitabında Şeyh Nâzım-ı Hakkânî hakkında yazdığı bölüm, o anıları gözlerimin önüne getirdi.
İsmail Hoca’nın Kıbrıs’a dair detaylı eserleriyle tanınan bir isim olduğunu öğrendim. Yaptığı çalışmalar, Kıbrıs’ın farklı yönlerini keşfetmemizi sağladı ve bu deneyim beni derinden etkiledi. Kıbrıs’ın sadece eğlenceli tatil mekânlarından ibaret olmadığını bize hatırlattı.